Uzun bir süredir yatırımcıların gözdesi olan bazı Para Piyasası Fonları günlerdir zarar yazmaya başladı. Yatırımcılar risksiz olduğu için girdiği Para Piyasası Fonları'nda oluşan bu zararın nedenini anlamaya çalışıyor.
Para piyasası fonları, genellikle kısa vadeli devlet tahvilleri, bonolar ve vadeli mevduat gibi düşük riskli enstrümanlara yatırım yapar. Bu nedenle çoğu yatırımcı tarafından “güvenli liman” olarak görülür. Ancak son dönemde bu fonlardan bazıları zarar açıkladı. Geçen yıl kasım ayında para piyasası fonlarına getirilen portföylerinde belirli oranlarda kısa vadeli devlet tahvili (DİBS) bulundurma zorunluluğu, bu güvenli liman olarak görülen fonların bile günlük kayıp yazmasına neden oldu.
Faiz oranları ile tahvil fiyatları arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Faizler yükselirse tahvillerin değeri düşer; faizler düştüğünde ise tahvillerin değeri artar. Son günlerde siyasi gelişmeler nedeniyle Dolar/TL’nin yükselmesi, enflasyon beklentilerinin bozulması, TCMB’nin gecelik vadede faiz oranını 2 puan artırarak 46%’ya yükseltmesi ve Türkiye 5 yıllık CDS’lerin yükselişi, tahvil faizlerinde sert yükselişi beraberinde getirdi. Öyle ki, bazı vadelerde sadece bir günde faiz oranı 13% kadar yükseldi. Bu da ülkenin artık daha yüksek oranlardan borçlanmaya başladığını gösteriyor. Böyle ani yükselişler, tahvil piyasasında şok etkisi yaratır, çünkü faiz yükseldiğinde önceden daha düşük faizle alınmış tahvillerin değeri düşer.
Para piyasası fonları, portföylerinde bu düşük faizli tahvilleri taşıdıkları için faizlerin bu kadar hızlı yükseldiği bir ortamda zarar açıklamaları kaçınılmaz hale geldi. Özellikle portföyünde tahvil oranı yüksek olan fonlar bu durumdan daha fazla etkilendi. Ayrıca, para piyasası fonları günlük likidite sağlamak amacıyla tahvilleri sık sık alıp satar. Bu da faiz değişimlerinin portföye anında değil, kademeli olarak yansımasına neden olur. Dolayısıyla bu geçiş sürecindeki dengesizlik, bazı fonların kısa vadeli olarak zarar yazmasına neden oldu.
TEFAS verilerine göre 10 günde 214 bin 485 kişi para piyasası fonlarını tamamen kapattı. Yatırımcı satısı 3,6 milyona geriledi.
Bu, yatırımcıların kısa vadeli dalgalanmalara karşı ne kadar hassas olduğunu gösterse de bu çıkışın büyük ölçüde panik refleksiyle gerçekleştiği ve teknik nedenlerle oluşan geçici zararların abartılı yorumlandığı unutulmamalı.